Rol Teorisi

Rol teorisi, farklı şekillerde kullanılan bir terkiptir. Hayatta, insanın bulunduğu yer ve zamana göre çok farklı rolleri vardır. Vazife, yer, zaman ve rolüne uygun davrananın başı ağrımaz.

Bulunduğumuz farklı pozisyonlarda kendimize layık gördüğümüz rollere uygun davranırız. Tutum ve davranışlar; bilgi, tecrübe, gelişim, haleti ruhiye ve özgüvenle direk alakalı bir durumdur.

Her insan farklı durumlarda değişik roller üstlenir. Evlat, baba, öğretmen, konuşmacı, gazeteci, vatandaş, Türkiyeli, Ordulu, koca, kardeş, ağabey; her birinin davranış kalıbı diğerine göre değişiktir.

Kişinin ilgi, gayret, meşguliyet ve heyecanına göre bazı roller güçlenirken, bazı roller körelebilir.

Sosyal rol ve davranış, içinde yaşanılan toplumun dokusuyla yakından ilgilidir. İctimaî davranış, bireyin düşünerek ve duyarak yaptığı bir seçenek ve tercihler sistemi meydana getirmektedir.  Toplumun değer yargıları ferdin davranışlarını denetleyip kontrol eden bir özelliğe sahiptir. Oluşumu kültürün etkisi altında, tarih süreci içinde şekillenen toplumsal yargılar; tutumların biçimlenmesine yol açan, duygusallık içeriği olan uyarılardır.

Çevre ve pozisyon, insanın hareketlerini kontrolde önemli bir etkiye sahiptir. Kişi, içinde bulunduğu çevrenin özelliklerini, hal tavır ve davranışlarıyla yansıtmaktadır. Bundan dolayı insana olumlu davranış kalıpları sunan toplulukta bulunmak ve iyi irtibatlar kurmak kişilik gelişimi açısından önemlidir.  Kişinin kendi kabiliyetlerini keşfetme ve ortaya koyabilmesi için bu tür olumlu ve verimli çevrelere ihtiyaç vardır. Tohumun özelliklerinin anlaşılabilmesi için, verimli toprağa ekilip, su ve benzeri gerekliliklerle beslenmesi gerektiği gibi; insanlarda gizli kabiliyetlerin açığa çıkabilmesi için de, uygun grup ve çevreler gerekmektedir.

Sosyal çevrenin bir etkisi olarak insanlar kendilerini, toplumdaki başka insanlarla mukayese ederek değerlendirirler.  Nitekim muhtemel muhataplarını bulan kişiler kabiliyetlerini rekabet yoluyla da açığa çıkarma fırsatını yakalayabilirler. Kabiliyetiyle alakalı hedef ve örneklere sahip olanlar kendilerini geliştirmede daha şanslı olurlar. Toplumun, ferdi bazı noktalarda dizginlediği ve onu keyfine göre hareket etmekten alıkoyduğu bir vakıadır. İnsan neyin iyi, neyin kötü olduğunu belirlerken, toplumun kendisine karşı takındığı tavırdan etkilenir.  Toplumun bu kontrol ve yaptırımı ne kadar olumlu olursa; ortaya çıkacak insan ve davranış tipi de o kadar olumludur.

Rolümüze uygun davranabilirsek sıkıntı çekmeyiz. Rolünüze içten inanmalısınız. Kendinize yakıştırıp layık gördüğünüz rolün hakkını verebilirseniz, yani siz rolünüze içten inanırsanız, başkaları da size inanır.

İnanmadığınız bir rolü, yapmacık veya dış etkiler ile devam ettirmeniz çok güçtür. Elinize ayağınıza bulaştırabilirsiniz.

Bir yanıt yazın