Kültür ve Tarih Bilinci Platformu’nun Doğuşuna Yolculuk-I

Kültür ve Tarih Bilinci Platformu’nun Doğuşuna Yolculuk-I

 

Elazığ Sugözü Köyü

Cuma öğleden sonra Doğukent’e bir dost ziyaretine gitmiştim. Etrafı temaşa ederken Sugözü Köyü dikkatimizi çekti. O köyde görev yapmış olan dost, güçlü kaynak suyundan bahsedince ziyarete niyetlendik.

Kaynağından suyu içtik. Misafirperver bahçe sahiplerinin kiraz, dut ve erik ikramlarını kabul ettik. Sugözü Camii’nin ayrı bir özelliği var. Çünkü Elazığ Eski Saray Camii’nin taşlarından yapılmış. Hemen camiinin yanındaki asırlık çınarın nelere şahit olduğunu düşünerek tarihe doğru bir seyahat ettik. Kimler o çınarın dibinde gölgelenmişti. Çanakkale ve Sarıkamış destanları yazılırken bu çınar ne durumdaydı. Orda bulunan minarede eski yerinde 94 yıl ezan-ı Muhammedi okunduğu yazılıydı. Çınar ise en az 150-200 yıllık bir tarihe şahit olmuştu.

Sonra bahçesini çiçeklerle bezeyen emekli müze müdiresi ablamızı ziyaret ettik. Rengârenk çiçekler bize ayrı bir haz verdi. Sevgi ve tabiat ile bütünleşme bir çok güzelliklerin ortaya çıkmasına vesile olabiliyordu. Sonra 25 yıl hizmet sonrası emekliliğin tadını çıkaran bir başka dostun kahvesini yudumlarken, Samsun’dan bir dost aradı. 3 yıl önce kararlaştırdığımız Doğu Anadolu ziyareti için yola çıkmış, KahramanMaraş’a kadar gelmişti. Programını sordum. Bana bıraktı. Kayseri’den doğu tarafa ilk defa geçiyor olmanın heyecan ve endişesini (!) taşıyordu.

Benim Doğu Sendromu dediğim mesele birçokları gibi onun da zihnini meşgul ediyordu. Ben ise Hakkâri ve Şırnak dâhil, bu bölgenin her tarafı gezilebilir, hatta evlerinde misafir bile kalınabilir, diyordum. Hemen oradaki dostlardan müsaade alıp, misafirimi Malatya’da karşılamak üzere harekete geçtim.

Malatya, Battalgazi

Malatya kalkınma yolunda mesafe kaydetmiş bir şehrimiz. Organize sanayileri bunun en güzel göstergelerinden. Sabah erkenden Battalgazi Eski Malatya’yı ziyaret için yola koyulduk.

Devr-i Alem ve Belgesel yapımcısı Sayın İsmail Kahraman ile Van bölgesi çekimlerini gerçekleştirebilmek için telefonlaştık. İsmail Bey Pazar günü Van’a uçacaktı. Biz de geçtiğimiz yerlerdeki önemli noktaları ziyaret edip iş adamı dostların bağlantılarını gerçekleştirerek yola devam edecektik.

1247 tarihinde yapılan Eski Malatya Ulu Camisi (Battalgazi), Ak Minare Camisi (Battalgazi), Hal Fetih Minaresi (Hötüm Dede Minaresi) (Battalgazi) gibi kısmen yıkılan veya yıkılmaya yüz tutan eserlerimizi, ziyaret edip görüntüledik. İslam dünyası çapında Cami aydınlatmasında önemli bir isim olan Üstün Avize sahibi dostun Camilerimize verdiği ehemmiyet bizleri mahcup edecek boyuttaydı.

Elazığ, Keban, Harput

Keban’ı da ziyaret edebilmek maksadıyla Yazıhan yol ayrımından Keban istikametine devam ettik. Keban Yusuf Paşa Camisini ziyaret edip görüntüledikten sonra, Keban Barajı’nı tarihe not düşmek adına bir de biz görüntüledik. Sonra Yüce Yaratıcının nimetlerinden dünyanın en genç şelalesi olduğu söylenen Çırçır Şelalesi’nden su içtik.

Misafirlerime balkonda ikram ettiğim kahvaltı sonrası, Elazığ’a panoramik bakış için, Elazığ merkezini ziyaret ederek Harput’a çıktık. Birçok âlim yetiştirip bölge merkezliği yapan bu değerli noktanın ayakta kalan camilerini, kalesini, yatırlarını ziyaret ederken, “kale kalıntısının şahadetini” görüntüledik. Hedef büyük yol uzundu.

Ergani, Diyarbakır, Batman

Ergani Makam dağındaki Zülkifl (a.s.) makamına ve Eğil’deki 3 Peygamber (a.s.)’ı hatırlayıp, dualar göndererek oradaki manevi havayı hissederek yolumuza devam ettik. Hedef, verilen söze riayet adına Batman olduğu için, Diyarbakır Hz. Süleyman Camii’ndeki 27 sahabe-i kiramın ruhlarına fatihalar gönderip yolumuza devam ettik.

Yol kenarında çalışan “maraba” tarım işçileri dikkatimizi çekiyordu, acaba emeklerinin karşılığını alabiliyorlar mıydı? Kamyon veya traktör sırtında yorgun argın evlerine vardıklarında, TV kanallarını açtıklarındaki ışıltılı dünya ile kendi yaşadıkları ne kadar örtüşüyordu? Batman ve yurdun birçok noktasında yaşanan intihar ve şiddet neden kaynaklanıyordu? Sosyal devlet anlayışı, insanımıza ne kadar yansıyordu? “Alın teri kurumadan işçinin ücretinin verilmesi”ni tavsiye eden rahmet Peygamberi (s.a.v.)’nin sözüne ne kadar riayet ediliyordu?

Batman’daki dostlar bizi çok sıcak karşıladılar. Bir gönül erinin önderliğinde halkın yardımlarıyla bina edilen camiye ikindi vakti vardık. Orda bulunan gönül erleriyle, tanışarak sohbet ettik. Avize alma noktasına gelen bir başka camiyi ziyaret ettik. Caminin içine 3 katlı iskele kurulmuştu. 70 yaşının üstünde bulunan dernek başkanının o yüksek iskelelere dinamik bir şekilde tırmanması bizleri hayrete düşürdü.

Bir yanıt yazın