Doğru Bilgi, Doğru Karar, Doğru Uygulama

Bilgi, en önemli insani değerlerdendir. Doğru ile terkiplenen bilgi; belli kriterleri muhtevi olmalıdır.
Hak, gerçek, sâdık, isabetli gibi kelimeler de “doğru” kelimesinin ihtiva ettiği mana ile irtibatlandırılabilir. Kur’ânî çerçevede konuya baktığımızda, “hüda” ve hidayet kelimesi ile doğru istikamette olmak arasında çok yakın ilişki vardır.
Bir şeye “doğru” demekle o şey doğru olmayabilir. Doğrunun belirleyicisi kim olabilir? Bunu hangi yetki ile nasıl yapabilir? Doğru insan, doğru bilgi, doğru iş deyip konu uzayabilir.
Peki “doğru” nedir? Kime göre, neler, nasıl “doğruluk” vasfını kazanabilir?
Doğrunun kararını kim verecek? Herkesin kendi doğrusunun değerini kim, nasıl belirleyecek?
Doğru karar, kişi, kurum ve toplum için önemlidir. Doğru uygulama ile de doğru hedeflere varılabilir.
İlahî bilgi, doğrunun belirlenmesinde etkin olabilir mi? Bu, kim vasıtası ile hangi kaynağa dayanıp nasıl uygulama sahasına geçecek?
Bilimsel doğrunun ölçüsü nedir? Tecrübi bilgilerin doğruluğu nasıl test edilebilir?
Bilgi felsefesi alanı derindir. Her insanın kendi kabullari bunu, fiili hayatındaki tutum ve davranışlarıyla açığa çıkarır. Bazılarının bilgi, söz ve davranışları arasında uçurum da olabilir.

Bir yanıt yazın