Maneviyat, insanı ayakta tutan hayata bağlayan bir değerdir. Çünkü insan gönül dünyasıyla mana kazanır, var olur, huzur bulur. Daraldığımızda bir tutunacak dal, sığınacak bir liman ararız. Öyle zaman olur ki, ana, baba, eş, sevgili, arkadaş, kardeş çare bulamaz derde… İşte bu noktada hakiki sığınak gelir akla, O’na yalvarmak, onunla manevi irtibat kurmak ve huzura ermek. Bunun için rehber gerek.
Aslında o rehber hep var, biz farkında olmasak da. Bazı hakikatleri algılamakta zorlansak da. Özümüze bir dönebilsek, kulağımızı tıkarcasına kendimizi mahkum ettiğimiz gürültülerden uzaklaşıp derunumuzdan gelen sesi duyabilsek, fıtratla buluşabilsek…
Manevî danışmanlık, bu noktada devreye girer. Ehil eller ve diller ile yol alır, kemâlat yolunda ilerler.
Aslında o rehber hep var, biz farkında olmasak da. Bazı hakikatleri algılamakta zorlansak da. Özümüze bir dönebilsek, kulağımızı tıkarcasına kendimizi mahkum ettiğimiz gürültülerden uzaklaşıp derunumuzdan gelen sesi duyabilsek, fıtratla buluşabilsek…
Manevî danışmanlık, bu noktada devreye girer. Ehil eller ve diller ile yol alır, kemâlat yolunda ilerler.