Haber Türk’de, Sayın Erkan Mumcu’nun konuk olup, Siyaset Mücadelesini anlattığı program tekrar olarak 08 Kasım 2008 Cumartesi, 07:47 civarında yayınlanırken aldığım notları sizlerle paylaşmak istedim. Çünkü, siyaset ve bakanlık yapmış bir kimliğin sözleri ve tahlilleri çok da yabana atılacak türden değildi.
SÖZ SENDE, Erkan Mumcu
sozsende@haberturk.com
Devlet, millete hizmet vasıtasıdır.
AKP’yi Devleti ve Milleti barıştırabilecek, % 34, % 47 oranında oy alan bir siyasi yapı olarak gördüğü ve bir nevi zorunlu olarak tercih ettiğini söylüyordu.
Devlet ve yapay kanunların, milleti oluşturan değerlerin üzerinde olmaması gerektiğini ifade ediyordu.
Turizm Bakanlığı’ndan ayrılarak bir mesaj vermek isediğinden bahsediyordu. AKP’den ve ANAP Genel Başkanlığı’ndan kendi arzusu ile ayrıldığını ifade ediyordu.
Zaten AKP’de yer almasının Eleştirdiği şeyleri değiştirme noktasında işbirliği olduğundan bahsediyordu.
Emekli olma, Hizmete devam etme bir tercih yaptığını ifade ediyordu…
Erkan Mumcu, AKP’de yer almasının gereğini “Toplum neden mecbur bırakıldı ise?” gibi bir yaklaşımla cevaplamaya çalışıyordu. Demokrat ağın jakobence yok edilmeye çalışıldığından söz ediyordu…
Başörtü konusunun kanun değişimi gibi bir süreçle halledilmeye kalkılarak gündeme getirilemeyecek şekilde rafa kalıdırıldığından bahsediyordu. Bunun Dini, toplumsal hayattan ihraç etme çalışmasının bir sonucu olduğunu ifade ediyordu.
Aramesajlar; Başörtü meselesi, gündeme getirilemeyecekmiş gibi rafa kaldırıldı.
Siyaset, Menfaatçiler tarafından bir köşeye sıkıştırılabiliyor.
Toplum terciheri ile yüzleşsin. Ortalık bir sakinleşsin.
Millet ile çağı bağdaştıramayanların farklı gayretler içinde olması gündemdeydi.
CHP ve benzerlerinin yaklaşımı böyle değerlendiriliyordu.
Toplumun duyguları rencide edilmeye devam edilyor, diyordu
Eğitim Sistemi Sorununa dikkat çekerek, eğitim sisteminin ciddi bir sorun olduğuna işaret ederek tamamen çağdaş normlara uyan bir değişim ve gelişim süreceine girilmesi gereğini dile getiriyordu. YÖK’ün tamamen kaldırılması ile bilim dünyasının rahatlatılması gereğini dile getiriyordu.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin halk tarafından yapılması gereğini söylüyordu.
Manipülatif Süreç ile birşeryler yapıldığını söylemesi dikkat çekiciydi.
Milli İktidar Modelinin bozularak, muhafazakarlığın nasıl gayri milli sürece sokulduğundan bahsediyordu.