Genel seçimin aksine bir mahalli seçim öncesi, böylesine farklı açılımların olması, Dünyadaki hızlı değişimin habercisidir. Özgürlükler sadece kağıt üzerinde veya nutuklarda kalmamalıdır.
Fıtrat uyanıyor! İnsanın içindeki inanma ihtiyacı, siyaset ve yönetim kademesindekiler tarafından kabul edilmeye başlandı. Umarız bu süreç kendi içlerindeki değerlerin uyanmasına da vesile olur.
Fıtrat uyanıyor! İnsanın içindeki inanma ihtiyacı, siyaset ve yönetim kademesindekiler tarafından kabul edilmeye başlandı. Umarız bu süreç kendi içlerindeki değerlerin uyanmasına da vesile olur.
CHP’nin çarşaf ve baş örtüsü açılımı, aslında fıtratın uyanışı olarak değerlendirilebilir. Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal’ın daha önce şahit olduğumuz “şeriat, din ile aynı manaya gelir” açılımı da “Kahrolsun Şeriat(!)” sloganını sona erdirme noktasında önemli bir görev üstlenmişti. CHP’nin cemaat açılımı da, sosyal gerçekliklerin görmezden gelinemeyeceğini göstermesi açısından dikkate değer.
Bu arada AKP iktidarının alevîlik açılımı da dikkat çekici ve tahlil edilmesi gereken bir sürecin başlangıcıdır. Ayrıca Sayın Baykal çarşaflıları saflarına katerken, Sayın Başbakan Recep Tayyib Erdoğan’ın farklı kesimlerden kişileri partisine katması veya sadece bunların ön plana çıkarılarak haber bültenlerinde verilmesi iyi incelenmesi gereken bir sürece işarat ediyor.
Bu arada AKP iktidarının alevîlik açılımı da dikkat çekici ve tahlil edilmesi gereken bir sürecin başlangıcıdır. Ayrıca Sayın Baykal çarşaflıları saflarına katerken, Sayın Başbakan Recep Tayyib Erdoğan’ın farklı kesimlerden kişileri partisine katması veya sadece bunların ön plana çıkarılarak haber bültenlerinde verilmesi iyi incelenmesi gereken bir sürece işarat ediyor.
İdare sanatı olan siyaset, politikaya dönüşünce, kime neler yaptıracağını kestirmek mümkün olmuyor.
Farklı giyim tarzı ve anlayışlar, insanları ayrımcılığa götürmemelidir. Bu açılımlar, umarız “kamusal alan” anlamsızlığının çözümüne de hizmet eder. Şehitlerimizin kanları ile sulanan topraklarımızda lüzumsuz gerginlikler olmaz. Bu isimlendirmeyi yapanların “kamu’nun ‘toplum” manasına geldiğinin bile farkında olmadıkları anlaşılıyor. Bu noktada devlet kurumlarına “kamu” denilmesi de manidardır.
Devlet, toplum için vardır. İnsanını ihmal eden, aşağı gören, hiçbir yapı süreklilik gösteremez.
İnsanî ve sosyal gelişim bu süreçte ciddi açılımlara imza atacaktır.
Devlet, toplum için vardır. İnsanını ihmal eden, aşağı gören, hiçbir yapı süreklilik gösteremez.
İnsanî ve sosyal gelişim bu süreçte ciddi açılımlara imza atacaktır.