Gelişim, düzelme ve tekamül insanın manevi merkezi olan kalpte başlar. Özden başlamayan değişim sözde kalır.
“Eşya zıddıyla bilinir” kaidesince bozulma da kalpte başlar. Bundan dolayı bazıları savunma mekanizmasının bir uzantısı olarak, “Benim kalbim temiz, sen benim kalbime bak(!)” derler. Kalplere nüfuz edip ondan haberdar olan Allah’tır. Biz insanın, hal, tavır ve davranışlarına göre hüküm vermek durumundayız.
“Ayinesi iştir kişinin, lâfa bakılmaz. Görünür kişinin rutbe-i aklı eserinde” Ziya Paşa
Allah katında değer ifade eden eser bırakabilmek, manevî gelişim ile alakalıdır.
Cemiyette düzelmenin olmaması, herkesin kendini değil başkasını düzeltmeye kalkışması sebebiyledir. Kendi özü ile hesabını tamamlayamayan kişi sağlıklı açılım ve gelişim de gösteremez.
Kalbi düzgün olanın, işi, sözü ve davranışları da düzgün ve özgün olur.
Kemale ermek, olgunlaşmak, verimli hale gelmek manasına olan tekamül, kalpte başlar. Kalp Allah’ın emir ve hükümleri çerçevesinde nuru ilahî ile parlayınca, insan düzelir.
İnsan düzelince cemiyet düzelir. Cemiyet düzelince dünya hayatı güzelleşir. İnsanlığın aradığı huzur ve mutluluk hayatın bir parçası haline gelir.