HAYATTA BAŞARIYA GİDEN YOL

Sıradan insanlar zamanını nasıl sarf edeceğini düşünür,

akıllı insan nasıl tasarruf edip değerlendireceğini…

 

Hayatta başarılı olabilmek için yaşanılan atmosferin iyi anlaşılması, zamanın değerlendirilmesi, zeka, imkan ve kabiliyetlerin en ileri seviyede kullanılması gibi uyulması gereken kurallar vardır.

Zamanı iyi değerlendirme kişisel gelişim için olduğu kadar dinimizin de önem verdiği bir konudur. İslam’ın prensiplerini hayata hakim kılan Müslüman, zamanı algılama ve onu kullanma konusunda uyanıktır. Sıradan bir insan bile, gün içinde boş yere harcanan saatlerin bir kısmından faydalanmasını bilse, on yıldan az bir zaman zarfında pek çok şey bilen, alim bir insan haline gelebilir.

Zamanın yanlış ve verimsiz kullanılmasından ortaya çıkan hastalıklar bedeni hastalıklardan daha tehlikelidir. Çünkü insanın hem dünya hem ahiret hayatını sıkıntıya sokacak dert ve hastalıklara yol açar.

 

Zamanlı hareket etmeyi bilmenin ve bunu uygulayabilmenin önemli bir yolu kötü alışkanlıklarımızdan uzaklaşmaktır. Bunun için de eski kötü alışkanlıklarımızın olumlu alternatiflerini hayatımızda uygulamamız gerekir. Zamanı iyi kullanabilen kişi; kendisine, işine, evine, kültüre ve biyolojik ihtiyaçlarının teminine ayırdığı zaman birimleri arasında dengeyi koruyabilir ve hepsini yapabilir. Bunun için insanın, başarabileceğine, davranış ve alışkanlıklarını değiştirebileceğine inanması gerekir.

Birçok başarı önce düşünce, hayal ve rüyalarda başlar, sonra gerçek olur. Siz ancak zamanınızı verimli kullanma konusunda gayret ettiğiniz zaman, onun meyvesini toplayabilirsiniz. İnsan, hayatının her anından hesap vereceğini unutmadan gelişim için çalışmalıdır. Kaybedilen bir saniyeyi dünyanın bütün hazineleri bile geri getiremez. Akıllı ve tedbirli kimseler, yarına ulaşamayacağı düşüncesiyle, içinde bulundukları anı en iyi değerlendiren, bu yolda gayret sarf edenlerdir.

Başarı için güzel bir iletişim kaçınılmazdır. Kişi kurduğu iletişimlerin ışığında kendini yeniden tanımlar. İnsanlarla diyalog kurarken bedenin duruşu, el ve yüz hareketleri çok önemli mesajlar ihtiva eder. Sosyal ilişkilerimize giysilerimiz de önemli mesajlar katar. İletişimde önemli olan diğer bir husus da söyleyiş tarzımızdır.

İletişimde sosyal münasebetlerin gerçekleştiği ortamın fiziki özellikleri de önemlidir. Ortamın önemli bir elementi olarak kültürel seviye de iletişimi etkiler. Sağlıklı bir iletişimin gerçekleşmesi, alınan ve verilen mesajların ne derecede anlaşılabildiğine bağlıdır. Sosyal münasebetlerin ve davranışların olgunlaşması sağlıklı iletişimin gereklerindendir. İnsanlar arası münasebetlerin tatmin edici bir çizgide gelişmesini engelleyen en önemli faktör, savunuculuktur. Başarılı bir iletişim için; konuşulanları dinlemek, anlamak ve empatik bir yaklaşım gerekir.

Başarıya giden yolda şu hususlara da dikkat etmelidir: Dostça kaynaşıp bütünleşin ama, iş ve muamelelerinizde prensiplere uygun davranınız. Karar verirken alternatifleri zenginleştiriniz; ancak fizibilite, araştırma ve istişare sonrasında önsezinize güvenebilirsiniz. Cehalet karanlığı, okumayı, öğrenmeyi, araştırma ve düşünmeyi bıraktığı andan itibaren kişiyi kuşatır. Karar esnasında bilgi, tecrübe, yenilik ve orijinalliğe önem veriniz.

Olayları iyi anlayıp değerlendirme, karar vermeye akıllı yaklaşımın temelini oluşturur. Unutmayınız, tecrübe, aklın hocası, düşüncenin de rehberidir. İnsan hayatı, fayda ve riskleri dengeleyen birçok faktörün tesirleriyle şekillenir. İhtimaller, akıllı insanın kararını yönlendiren trafik işaretleridir.

Verimli çalışabilmek için muhtelif işler arasından seçim yapılmalı ve bütün enerjiyi bir noktada toplamalı ve başarmanın mümkün olduğuna inanılmalıdır. Kişide çalışma disiplini ile birlikte hassasiyet ve duyarlılık da oluşmalıdır.

Unutmayalım sağlığımızın korunması için gerekli bütün ilaçlar vücut içerisinde üretilmektedir. Beden ve ruh sağlığına ulaşabilmek için geleceğe umut ve güvenle bakmamız gerekir.

İnsanların kimliklerini; konumları ya da zenginlikleri değil, yaptıkları iş ve iletişimleri belirler. Kimliğinizi güçlendirmek için toplam kaliteye önem verip geçmişteki yanlışlardan ders alarak geleceğe projeksiyon yapmanız gerekir.

İstikbali omuzlayacak neslimize verebileceğimiz en değerli armağan, ‘başarma azmi ve özgüven duygusu’dur. Çocuklarınızı bir sonraki çağa göre yetiştiriniz.  Dikkat edelim hoşnutluğumuz, elimizdekileri ne ölçüde değerlendirip geliştirebildiğimizle yakından ilgilidir. Hepinize başarıya giden yolda muvaffakiyetler ve huzur dilerim.

Bir yanıt yazın