Mahalli seçimler sebebi ile gündemde siyaset var. Bu noktada bazı şeyleri gözden geçirip istikbale iyi hazırlanmak gerekiyor. Bazı fikir kırıntılarını sizler ile paylaşmak istiyor ve şu tahlilleri yapmamız gereği kanaatimi paylaşıyorum.
Beklenti ve Siyaset
Toplum siyasetten gerçek çözüm beklemez hale mi geliyor? Daha aday olurken belli bir miktar ödeme durumunda olan siyasetçinin, o koltuğa oturunca neler götüreceğini düşündüren bir yapılanma, tehlike sinyalleri vermektedir.
Hak, hakikat, ehliyet ve liyakatten uzak her türlü yapılanma ve beklenti içine girmek toplumun dokusunu olumsuz etkiler. Beklentilerimiz de sağlıklı bir zeminde ve adaleti göz önünde bulunduran türden olmalıdır. Siyaset de bu beklentilere uygun olarak yapılandırılmalıdır.
Topyekûn bir durulma ve bilinçlenme sürecine ihtiyacımız var. İnsanî ve sosyal gelişim bu noktalarda fikir ve hizmet üretmek için vardır.
Yalan ve Siyaset
Yalan, cemiyeti yaşanmaz hale getiren bir tehlikedir. Hele bu yalan, siyaset gibi toplumun lokomotifi bir sistemin içine bulaşacak olur ise, toplum rotasını kaybedebilir. Siyasetin güven tazeleyebilmesi için, her türlü olumsuzluk ve yalandan temizlenmesi gerekmektedir.
Temiz siyaset, slogandan gerçek hayata geçmelidir. Ahlâkî olmayan siyaset, doğru olamaz.
İsraf ve Devlet
İsraf her sistem ve bünyede kötüdür. Hele bu devlet gibi çok daha büyük ve temsil makamı bir yapıda olacak olur ise işler ve ekonomi çıkmaza girer. Bakanlıktan askeriyeye, genel müdürlüklerden belediyelere, bütün kamu hizmeti veren kurumlar, devleti temsil eder ve israftan azami derecede sakınmalıdırlar.
Devlet kurumlarındaki israf ve rastgelelikler önlenecek olur ise, her şey çok daha iyi olacaktır.
Kirlenme ve Siyaset
Kirlenme toplumun birçok katmanlarında kendini göstermektedir. Ama “ya tuz kokarsa” misali yönetim sanatı olan siyasetin kirlenmesi çok büyük tehlikedir.
İnsanların itimat edip güvenecekleri bir sistem ve yönetim düzeni olmayacak olursa işler çıkmaza girer. Şu an toplumun beklentilerine cevap verecek, güvenilebilecek bir duruş sergileyecek bir yapıya ihtiyaç vardır.
Çıkarların, menfaatlerin, yolsuzlukların ön plana çıktığı bir siyasi yapılanma, dürüst insanları siyasetten uzaklaştırmaktadır.
Kömür Karası
Kirlenme sadece siyasette değil hayatın birçok noktasında söz konusudur. Kömür karası yazımız da böyle bir tahlil ihtiyacından kaynaklanmıştır. Site yönetimleri ve kömür parası ödemeleri bazen problem olmaktadır. Yapılan sözleşmeyi hiçe sayarak ekstra kazanımlar elde etmeye çalışan kömürcüler söz konusudur.
Yapılan sözleşmedeki aylık gecikme farkını alacağı yerde, yeni fiyat üzerinden tahsilât yapmaya çalışanlar var. Hatta sözleşme süreci içinde ödeme kabul etmeyip, sözleşme süreci geçince avukat yoluyla tedhişte bulunarak haksız kazanç elde etmeye çalışanlar var.
Bu “kömür karası” isimlendirmem acı bir tecrübeden kaynaklanmıştır.
Liderliğin Sırrı: Yüksek Ahlâk
Topluma örnek ve önderlik edeceklerin yüksek ahlâk sahibi olmaları gerekmektedir. İşte bu noktada insanî gelişim önem arz eder. Kendi içindeki fırtınaları dindirip belli bir olgunluğa erişemeyenlerin eline geçecek her türlü güç tehlikeli olabilir.
Hatta bu olgunluğa erişenler, etraflarında istişare ve danışma ekibi oluşturmalıdır. Aksi halde toplumumuzda “ne oldum delisi olmak” tabirine uygun zemin kaymaları söz konusu olabilir.
Yüksek ahlâk ile bezenmeyen kimseler, belli makam ve mevkileri bir dönem meşgul etmiş olabilirler. Fakat oradan indiklerinde hiçbir değer ifade etmiyor hale gelebilirler. Bu durumdan korunabilmenin yolu yüksek ahlâktan geçmektedir.
Kendi nefsine hâkim olabilen kişinin toplumsal liderliği, herkesi memnun kılar.