Adaşım OBAMA Misafirimdi

Obama ilk başkan adayı olduğunda, başkan olabileceğine pek de ihtimal verilmemişti. Çünkü zihnimize kazınan siyah ayrımı ve Amerika bu noktada özürlüydü. Aynı durum AKP’nin ilk kurulduğu zaman da söz konusuydu. İşte şu kadar partiye bir tane daha eklendi diye düşünülmüştü. Ama planlar ve programlar bazılarını bir yerlerden alıp, bir yerlere getiriyor. Ömrümüz var ise sonuçlarını hep beraber göreceğiz.
Obama’yı uğurladığımız günün sonrası 07 Nisan 2009’da rüyamda Obama evimde misafirimdi. Bir yer sofrası etrafında oturduk, aileden biri gibi çok rahat bir zeminde sohbet ve paylaşımlarımız oldu.
Arada bir noktada, siyah ayakkabımın kenarındaki dizayndan kaynaklanan rahatsızlık veren bir parçayı, eskiden bu hususta mahir olduğu cihetle sayın Obama o lacivert elbisesinin üzerine alarak kesiverdi. Hatta bu durumdan çok rahatsız olduğumu kendisine ifade etmeme rağmen, Sayın Obama o hoşgörülü, esprili tavrı ile bunu severek yaptı.
En fazla rahatsız olduğum ve beni etkileyen, evimden uğurlarken ki durumdu. Üzerimde günlük giydiğim eşofman olduğu için sayın Hüseyin Barak Obama’yı uğurlamak için kapının önüne bile inememiş olmamdı. Bu beni çok rahatsız etti. O limuzini kullanan, basın toplantısı noktasını bilmediği halde misafirimi bizzat oraya götüremedim. Eşofmanlarımın üzerine pardüse giyip aşağı inerken Limuzin harekete geçti. İçi dolmuş gibi doluydu. Üzerimde günlük eşofmanlarımın bulunması, bana birilerinin başbakanı pijama ile karşılaması durumunu hatırlattı.
Sofradan kalkıp uğurlama noktasında Sayın Obama’ya şu andaki konumunun ve misyonunun önemini hatırlattım. Dünyada su bulamadığından, ölen çocuklara işaret ettim. Bir kısım insanlar onların değerini sömürdükleri için o çocukların ölüme mahkum edildiğini hatırlattım. Sömüren ve mülk sahibi olanların da pek huzurlu ve mutlu olmadıklarına telmihte bulundum.
Türkiye dünya üzerinde varlığını hissettirebilmesi için, kendi konumunun farkına varmalı ve bunu ciddi şekilde başkalarına da fart ettirmelidir. Bir adım ileri iki adım geri değil, gidişatını bir hedefe yönelik dizayn etmelidir. Hele 1910 yılında bile Meksika’ya bağımsızlık hediyesi gönderebilenlere layık olabilmek için yapılması gereken çok şey var.

Bir yanıt yazın