Ne zamandır üzerinde yoğunlaştığım konuları sabahın bereketi ile geniş bir odada dinleyicilerin de bulunduğu atmosferde Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’a arz etme fırsatı buldum. O hatip ve natuk başbakan beni ilgi ile dinledi. Kalkmayı düşünmesine rağmen söyleyeceklerimin bitmediğini anlayınca daha da yakınıma gelerek samimi bir atmosferde sohbetimizin devamına fırsat verdi. Ne idi arz ettiklerim:
Dünya çok hızlı bir değişim ve dönüşüm sürecini yaşıyor. Bu süreç Türkiye’ye teveccühleri çevirdi. Bu ilgi ve beklentiyi karşılayacak ciddi bir yaklaşım ve temsil sistemini devreye koymak mecburiyetindeyiz.
80’li yıllarda planör uçak ile Sovyetler Birliği son bulduğu gibi 2000’li yıllarda radarlara takılmayan (!) uçaklar ile Amerika Birleşik Devletleri ciddi bir yara aldı. Bu hadise sonrası olumsuz propagandalara rağmen insanlık bir arayış içine girdi. Bu arayışı temsil sistemimizi güçlendirerek cevaplama mecburiyetindeyiz.
Kapitalist sistemleri ayakta tutan aşağılık kompleksi virüsü bulaştırılan halklar ve körfez sermayesidir. Süleyman (a.s.)’ın bastonu misali dayanak noktası yok olduğunda insanlığın kanını emenler de yıkılacaktır. Oyuna gelme vakti geçmiştir. Oyunları bozma mecburiyeti, insani bir vazifedir.
İnsani ve Sosyal Gelişim insanlığın ihtiyaç ve beklentisini karşılayacak, değerlerden beslenen bir kalite ve marka çalışmasıdır. Başkente gelmemin sebebi bu çalışmayı dünyanın gidişatına faydalı bir katkı sağlamaya yönelik olarak Türkiye’nin hizmetine sunabilmektir. Bunu Başbakanımıza da söyleyerek sorumluluktan kurtulmak istediğimi de arz etme fırsatı bulduğum için Rabbime hamdediyorum. Konuşulanları hemen kalkıp okuyucularım ile de paylaşmayı bir vazife kabul ettim.
Dünya çok hızlı bir değişim ve dönüşüm sürecini yaşıyor. Bu süreç Türkiye’ye teveccühleri çevirdi. Bu ilgi ve beklentiyi karşılayacak ciddi bir yaklaşım ve temsil sistemini devreye koymak mecburiyetindeyiz.
80’li yıllarda planör uçak ile Sovyetler Birliği son bulduğu gibi 2000’li yıllarda radarlara takılmayan (!) uçaklar ile Amerika Birleşik Devletleri ciddi bir yara aldı. Bu hadise sonrası olumsuz propagandalara rağmen insanlık bir arayış içine girdi. Bu arayışı temsil sistemimizi güçlendirerek cevaplama mecburiyetindeyiz.
Kapitalist sistemleri ayakta tutan aşağılık kompleksi virüsü bulaştırılan halklar ve körfez sermayesidir. Süleyman (a.s.)’ın bastonu misali dayanak noktası yok olduğunda insanlığın kanını emenler de yıkılacaktır. Oyuna gelme vakti geçmiştir. Oyunları bozma mecburiyeti, insani bir vazifedir.
İnsani ve Sosyal Gelişim insanlığın ihtiyaç ve beklentisini karşılayacak, değerlerden beslenen bir kalite ve marka çalışmasıdır. Başkente gelmemin sebebi bu çalışmayı dünyanın gidişatına faydalı bir katkı sağlamaya yönelik olarak Türkiye’nin hizmetine sunabilmektir. Bunu Başbakanımıza da söyleyerek sorumluluktan kurtulmak istediğimi de arz etme fırsatı bulduğum için Rabbime hamdediyorum. Konuşulanları hemen kalkıp okuyucularım ile de paylaşmayı bir vazife kabul ettim.