“Hepiniz toptan, Allah’ın ipine (dinine) sımsıkı sarılın, bölünüp ayrılmayın. Allah’ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman idiniz de Allah kalplerinizi birbirine ısındırmış ve onun lütfu ile kardeş oluvermiştiniz. Siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oraya düşmekten de sizi O kurtarmıştı. Allah size âyetlerini böylece açıklıyor, ta ki doğru yola eresiniz.” (Âli Imrân, 3/103).
“And hold fast, all together, by the rope which Allah (stretches out for you), and be not divided among yourselves; and remember with gratitude Allah’s favour on you; for ye were enemies and he joined your hearts in love, so that by his Grace, ye became brethren; and ye were on the brink of the pit of fire, and he saved you from it. Thus doth Allah make his Signs clear to you: that ye may be guided” (Âli Imrân, 3/103).
Tefrikaya düşerseniz kuvvetiniz gider.
وَأَطِيعُوا اللّهَ وَرَسُولَهُ وَلاَ تَنَازَعُوا فَتَفْشَلُوا وَتَذْهَبَ رِيحُكُمْ وَاصْبِرُوا إِنَّ اللّهَ مَعَ الصَّابِرِينَ
“Allah ve Resûlüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin; sonra cesaretiniz kırılır, korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz gider. Ve zor durumlarda sabır gösterin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir” (Enfâl, 7/46).
“And obey Allah and His messenger, and dispute not one with another lest ye lose heart and your power/strength depart; but be patient/steadfast! for Allah is with those who patiently persevere” (Enfâl, 7/46).