İnsanlar mizâç itibariyle birbirlerinden farklı oldukları gibi, kavrama ve inanma kabiliyetleri yönünden de oldukça farklıdırlar. Bir insanın aklı ile tesbit ettiği ve “tek kurtuluş yolu” olarak sunduğu teorileri, diğer bir insan; tamamen “saçma” olarak nitelendirebilir. Hatta insanın aklî muhakemesini işletmeyip, hakikati bulmada, iyiyi ve kötüyü birbirinden ayırmada gaflete düşmesi de …
Nisan, 2008
-
24 Nisan
ÖLÜMÜN SEVİMLİ YÜZÜ
(Ölüm: Ebedi Hayata Açılan Kapı) Ölüm insan için, fani âlemden ebedi hayata intikal etmektir. Bu anlamda ölüm yok olmak değil, aksine ebedi hayata adım atmaktır. Hayat esnasında ruh, suyun yaş ağaca nüfuz etmesi gibi bedenle iç içe olan latif bir varlıktır. Ehli sünnet inancına göre ruh bâkidir, yok olmaz. İslâm …
-
24 Nisan
GÖNÜLLERİN FETHİ
Maddi fetihler, gönüllerin fethine medar olacağı için değerlidir. İnsanı kemale erdiren ve değerli kılan manevi boyutudur. Bu gerçeğin anlaşılmasında ölüm vakıasından istifade etmek mümkündür. Ölüm esnasında insandan ayrılan, manevi boyut olan ruhtur. Ruh bedenden ayrıldıktan sonra, en sevdiğimiz kişi dahi bize yabancılaşmakta, bir gece o ceset ile yalnız kalmamız istense, …
-
24 Nisan
ZULÜMLE PAYİDAR OLUNMAZ
Zulüm ve haksızlık, fert ve toplumların enerjisini devre dışı bırakıp toplumun ruhunu öldüren bir zehirdir. Zulüm ve adaletsizliğin olduğu toplumlarda insanlar arası güven ve itimat, devre dışı kalarak, insanî güzellikler açığa çıkmaz hale gelir. İnsanın her devirde, temel mutsuzluk sebebi, maddi yoksulluktan önce, insanın insana hor bakması ve zulmetmesi olmuştur. …
-
24 Nisan
ÖZGÜRLÜK KORKUSU
Özgürlük, kendi sınırlarının farkına varmaktır. Özgürlük, insanî ihtiyaçlardan biridir. Geçmişten günümüze insanlar özgürlük için ağır bedeller ödemiştir. Kişi ve toplumlar kendilerini özgür hissetmediklerinde verimli bir çalışma ortaya koyamazlar. Dünya arenasında söz sahibi olanlar özgürlüğü ön planda tutanlardır. Bu özgürlük anlayışı onları güçlü hale getirir. Ama özgürlükle beraber gelen güç, zulme …
-
24 Nisan
SAĞLIK ANLAYIŞIMIZ ve SOSYAL SAĞLIK
Tek boyuta indirilen sağlık anlayışımız, “Dünya Sağlık Örgütü/WHO’nun Anayasasında belirtildiği şekilde, bedenî, ruhî ve sosyal yönden tam bir iyilik hali olarak yeniden ele alınmalıdır. Çünkü ruhî ve sosyal boyutu ihmal eden beden sağlığı, insanı bir bütün olarak ele alamayıp kısır bir döngü içinde gidebilmektedir. Sağlığa, tıbbın ötesine geçilerek bakılmalı, insan …
-
24 Nisan
İNSANLIK NEYİ ARIYOR
İnsanlık her devirde bir arayış içinde olmuştur. Bazen huzur ve mutluluğu, bazen bağımsızlığı, bazen parayı, bazen sevgiyi… Bu arayış tarihin her devrinde bir şekilde devam etmiştir. Bazı insanlar aradıklarını bulmuş, bazılarının hayatı bulamadan son bulmuştur. Günümüzdeki arayışlar biraz daha çeşitlenmiş ve farklılaşmıştır. Kimi kahvehane köşelerinde arar olmuş kaybettiklerini… Kimi …
-
24 Nisan
CİNNET’E GİDEN YOL
Son zamanlarda sık sık cinnet haberleri duymaya başladık. Bu durum insanî ve sosyal tedbirler alınmaz ise daha da artabilir. Çünkü maddîleşen bir toplum, gerçek huzur ve mutluluğu bulamaz. İnsan davranışları belli bir denge üzerinde gider. Maddi unsurlar sadece insanın bedeni ihtiyaçları ile ilgilidir. Ruhî yönü ihmal edilen insan ve toplumlar …
-
14 Nisan
CANLI KİTAPLARI OKUMAK
Her insan okunup anlaşılmayı bekleyen canlı bir kitaptır. Hani bazıları derler ya “hayatım roman” diye bunun gerçekliği vardır. Her insan keşfedilmeyi bekleyen birçok gizem ile doludur. Son zamanlarda kitap okuma bayağı azaldı. Bilgi paylaşım zemini bulamayınca insana yük haline geliyor. Bir de beni gerçekten doyuracak kitap yok gibi nerdeyse. …
-
14 Nisan
SANAL ÂLEM / İNTERNET İLETİŞİMİ
Sanal ortam/internet, insan eliyle şekillenen araçlardan biridir. Belki kimlik belirsizliğinden kaynaklanan rahatlık ile şuuraltının ortaya çıkmasına yol açabildiği için birçokları internet iletişimini Hakk’a ve hedefe yönelik, güzel ve dürüst iletişime dönük kullanamıyor. Her şey insana göre değer kazanır veya değersizleşir. Bu noktada “şerefü’l-mekan bi’l mekin” yer ve zamanın değeri oradaki …
-
14 Nisan
Bidat ve Hurafe Dalâlettir
Resûl-i Ekrem (sav)’in devr-i saadetlerinde izledikleri yol ve Hülâfa-i Raşidin dönemindeki tatbikat “sünnet” kavramı ile açıklanabilir. Hûlefa-i Raşidin döneminden sonra İslâm’a sokulmaya çalışılan itikâdî, siyasî ve ameli yaklaşımlar bid’at hükmündedirler. Bunların bir çoğunu bid’at-ı hasene olarak nitelendirmeye çalışanlar, Resûl-i Ekrem (sav)’in: “Dinimizden olmayan herhangi bir şeyi uyduranın ortaya koyduğu …
-
14 Nisan
İTİKADİ BOŞLUK UÇURUMA GÖTÜRÜR
İtikat, dinin temel inanç değerlerine kalbî bağlılık ve inanmak demektir. İman ve itikat aynı şey olup Allah’tan başka ilah olmadığına, Hz. Muhammed (s.a.v.)’in Allah’ın kulu ve elçisi olduğuna şahadet etmekle başlar. İslam dinindeki iman esasları “amentü”de formülize edilmiştir. Müslümanlar, Allah’a, Meleklere, Kitaplara, Peygamberlere, Ahiret Gününe ve Kadere; hayır (iyilik) …
-
14 Nisan
TOPLUMSAL GAFLET
Toplumun gaflet, fertlerin gafletinin çarpımıdır. Kişinin hak ve hakikatten uzaklaşarak gaflete düşmesi, emr-i maruf, nehy-i anil münker (iyiliği yaygınlaştırma, kötülükten uzaklaştırma) vazifesinin terk edildiği toplumlarda yaygınlaşır. Böylesi toplumlarda müminler aynalık vazifesini yapmadığı için, kötülükler sıradanlaşarak yaygınlaşır ve toplumsal gaflet meydana gelir. Sokakta veya yakın çevremizde gördüğümüz olumsuzluklara tepkisizliğimiz bize bela …
-
14 Nisan
İNSANLIĞIN İYİLİK VE KÖTÜLÜKLE İMTİHANI
Hayat imtihanında muvaffak olabilmek için, Müslüman haddini bilmeli ve Rabb’ine tam bir teslimiyet göstermelidir. İnsan, bela ve musibetle olduğu kadar rahatlık ve varlıkla da imtihan olunabilir.” Her birimiz dünya hayatına imtihan için gönderildik. Bilindiği halde gözden uzak tutulduğu gibi ölüm, hayatın kaçınılmaz gerçeğidir. Allah ölümü ve hayatı, kullarının en …
-
13 Nisan
HABER ANLAYIŞIMIZ SORGULANMALIDIR
Ne zamandır düşündüğüm bu hususu kamuoyu ile paylaşma zamanının geldiği kanaatindeyim. Artık mayalandı, gündeme getirdiğim birçok mecliste kabul ve destek gördü. Millet olarak haber saatlerinde nerdeyse kriz geçirecek hale geliriz. Hep kötülükler, kazalar, hoş olmayan şeyler ön plana çıkarılır. Bunun bazı istisnaları vardır fakat hüküm çoğunluğa göre verilir. İstisnayı …
-
13 Nisan
YOZLAŞMA ve MANEVİ ÇÖKÜNTÜ
Her şey etrafında şekillenen insan, maddi ve manevi olarak iki cepheye sahiptir. Dünya hayatı, ruhun maddeye bürünmesiyle şekillendiği için, maddi yön ön plana çıkıp manevi cephe olan ruh ihmal edildiğinde, aslından uzaklaşan insanlık yozlaşmaktadır. Özünden uzaklaşan insan, bunu stres ve bunalım olarak hissederken, dışardan bakıldığında bu durumun manevi yozlaşmadan ibaret …