“Son zamanlarda cinnet ile işlenen cinayetler, insanın kanını donduracak halde gözler önüne serilmektedir. İnsan olan böyle bir şeyi ne yapabilir ne de bunu kabullenebilir. Bu noktada insan olabilmek konusu gündeme gelmektedir. Çünkü kâmil manada insan olabilmek, güçlü bir irade, terbiye ve gayreti gerektirir. İyi ile kötünün kendisinde cem olabildiği insan, her daim değerlere bağlı bir tutum ve gelişim içinde olabilmelidir.
Sosyal bir varlık olan insan, içinde yaşadığı sosyal ortamla etkileşim içindedir. Bu iletişim ve etkileşim sağlıklı bir zemine oturmazsa cinnet tehlikesi devreye girebilir. İnsan her daim sağlıklı bir kontrol mekanizmasını devrede tutabilmelidir. Öfke anı stratejisi iyi kullanılmalıdır. Sinirlerini kontrol edemeyecek kişinin silah taşıması potansiyel bir tehlikedir.
“Öfke ile kalkan zararla oturur” atasözü rastgele söylenmemiştir. İlk atılan yanlış adım kişiyi çok daha büyük bir tehlikeye götürebilir. Nitekim 10 Haziran 2011’de Turhal’da yaşanan hadise bunu düşündürmektedir. İlk olarak 1 ay önce boşandığı eşine kurşun sıkan kişi, kayınpeder ve kayınvalide sonrası, aynı silah ile kendi canına kıyabilmiştir.
İnsan, akıl ve iradenin iyi kullanılması ile değer kazanır. Bunların devre dışı kalması ile de insanlıktan uzaklaşır. Hatta hayvandan daha tehlikeli hâle böyle gelinir. İnanç, ahlak ve değerler insana mana kazandırır. Bunlardan uzaklaşan da insanlıktan uzaklaşır. Cani hale gelebilir.