Ekrandan Esintiler

“Yazmak içinden geldiği gibi konuşmaktır. Çünkü kimse sözünüzü kesemez.”

Bilgi ve tecrübeye dayalı olarak içinden geldiği gibi yazabilen kalemlerin önünde durulmaz. Sansür ve kontrol ile zincire vurulan kalemlerin durulamayacağı gibi… Yazdıkları değerlendirilenler, yaşadıkları çağı değiştirebilirler. Yazıp kenara koyabilenler de unutulmayacaklardır. Van Gogh’un sanatı bunun en güzel örneğidir. Tohumun toprakla buluşması ve gelişmesi için gereken zeminleri oluşturmayan fert, toplum, kurum ve devletler kendilerine yazık ederler.

————– * —————
“Show” gösteri yapmak için vardır. Önemli olan ‘show’ oltalarına takılacak balıkların olup olmadığıdır. Bu da ciddi memleket meselelerine rağmen karşı ratinglerden belli olmaktadır. “Ekran ve kurgulara fazla takılanlar, kendi başarı, kariyer ve istikballerini kurgulayamazlar.”
————– * —————
‘Ana gibi yâr, Bağdat gibi diyar olmaz.’ Bağdat düştü, bari çocuklar ölmesin, analar ağlamasın.
————– * —————
Ekranlarda boy gösteren kan ve şiddet sahneleri, izleyenlerin psikolojisini hangi yönde harekete geçiriyor? Çocuklarınızın oyunlarına bakarsanız cevabı daha kolay bulabilirsiniz.
————– * —————
Güven ve bağlantı noktaları sarsılınca, en güçlü yapılar bile ayakta duramaz. İnsanda iman, ailede sevgi ve saygı, devlette güç ve istikrar dayanak noktalarıdır.
Aile dramı: Aile içi iletişim ile aşılamayacak sıkıntı yok iken, gerçekleri paylaşamamak ciddi problem ve dramlara dönüşebilmektedir. Olaylara sadece kendi penceresinden değil, muhatabı açışından da bakabilenlerin çözemeyeceği problem yoktur.
Hele bu kardeşini kendine tercih (diğerkâm davranış) kültürüyle örtüşürse sonuç daha mükemmel olacaktır. Kişilerin hayatlarında dayanak noktaları çok önemlidir. Yakınınızdaki insanlara güvenilebilecek insan olduğunuzu daima hissettiriniz.
Suç aramaya kalkarsınız, suçlayacak kişiler bulabilirsiniz. Önemli olan kendi hatalarımızı görebilmemizdir. Böyle yapanlar huzurlu yaşarlar.
————– * —————
Bebekler aileleri geleceğe bağlar. Ama bebekler ebeveynden ne bekler. Veya aileler bebeklerden ne bekler. Çocuk ve ailelere Hayat Veren onlardan ne bekler. Bu beklentilere doğru cevap verebilenler mutluluğa erecekler.
————– * —————
Okyanustaki deprem ve zemin kaymaları, dev dalgalar (tsunami) halinde asrın faciası haline geldiği gibi; fert ve toplum zeminlerinin kayması da, etkisini aile ve toplum faciası şeklinde göstermeye başlamıştır. Birincisi maddi hayatı sona erdirirken diğeri, sosyal ve manevi hayatı tehdit etmektedir.
————– * —————
‘İnsanı gam, duvarı nem yıkar.’ Fazla gamlanan namlanamaz, namlansa bile bu nam çok defa hoş bir nam olmaz. Gamlanmamak için hata ve kusurdan uzak durup vakti ve nakdi iyi kullanmak gerekir.
————– * —————
İstiklal Marşımızı sadece söylemek, istiklal ve istikbalimizi nasıl etkilemektedir? İstiklalin manasına uygun olarak zincirleri kırabiliyor muyuz? Veya gelişim ve güçlü olmak diye bir derdimiz var mı? Yoksa bazı yıldönümlerinde anmak için, bir araya gelmek yeterli mi? Yoksa İstiklal Marşımızı manasıyla da yaşatmak mı gerekir?
————– * —————
Hepinize ilgi, bilgi ve tefekkürlü hayırlı uzun ömürler diler, saygılar sunarım.

 

Bir yanıt yazın