Endişe insanın bütün enerjisini öldürür, toplumu çıkmaza sürükler. Keder, hakikatleri görmeyi engeller. Üzüntü, çözüm üretmeyi geciktirir.
Rabbimiz Âl-i İmrân Sûresi, 139.uncu ayette “Gevşeklik göstermeyin, üzülmeyin; eğer inanmışsanız şüphesiz en üstün olan sizsiniz.” buyurarak bizlere ufuk göstermiştir.
ÜZÜNTÜ; Kuran’ı Kerim’de sadece nehiy olarak gelmiştir, yukarıdaki gibi: “Gevşemeyin ve üzülmeyin”
Veya olumsuz gelmiştir: Bakara Suresi/2.277 “- Şüphesiz iman edip salih ameller işleyen, namazı dosdoğru kılan ve zekâtı verenlerin mükâfatları Rableri katındadır. Onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır.”
Bunun sırrı şudur:
‘ÜZÜNTÜ’; şeytanın en sevdiği şeydir;
Âdem oğlunun yolunu yarım bırakması ve devam ettiği şeyi bırakıp üzülmesini ister…
Nebi Sallallâhû Aleyhî ve Sellem, üzüntüden Allah’a sığınmıştır: “Allah’ım üzüntü ve endişeden SANA sığınırım”
Bunun için İbnü’l Kayyum şöyle der: “-Hüzün; kalbi zayıflatır, azmi kırar, iradeye zarar verir.”
“Şeytana mü’minin üzülmesinden daha sevimli bir şey yoktur.”
Bundan dolayı;
“-Sevinin, müjdeleyin, olumlu olun, Allah’a hüsn-ü zan besleyin, Allah’tan gelene güvenin ve sadece O’na tevekkül edin; İşte o zaman, her durumda mutluluk ve rıza bulacaksınız.”
ÇARE ŞUDUR Kİ:
Sevincinizi üzüntü ile ifsat edip, bozmayın.
Aklınızı karamsarlıkla devre dışı bırakıp, çaresiz kalmayın,
Başarınızı gururla ifsat edip, sonunuzu hazırlamayın.
Başkalarının başarısını, yok sayarak kendinizi kandırmayın.
Bugününüzü, dününüze bakarak (geçmişe takılarak) harcamayın.
Şu anki hâlinimizi düşünürsek Allah’ın bize nice nimetler verdiğini göreceğiz; ve güvenin O’na, muhakkak ki Allah sizin istediğiniz bir şeyi ancak ondan daha hayırlısını vermek için sizden engellemiştir (sizden almıştır, size vermemiştir.)
Belkide siz uyurken semânın kapıları sizin adınıza defalarca çalınıyordur;
-Yardım ettiğiniz bir fakir tarafından,
-Sevindirdiğiniz üzgün bir kişi tarafından,
-Sıkıntısı olup da rahatlattığınız bir kişi tarafından, semânın kapısı çalınıyordur;
Hayır işlerini kesinlikle küçümsemeyin!
Bir Allah dostu şöyle der: “-Ben Allah’dan bir şey istiyorum, eğer onu bana verirse bir kere, vermezse on kere seviniyorum;
Çünkü ilki benim tercihim, ikincisi ise Allah-û Teâlâ’nın tercihidir.”
İbnü’s Sadi Rayallahü Anh şöyle der: “Hayat kısadır onu ENDİŞE, KEDER ve ÜZÜNTÜ ile kısaltmayın. Hepimiz yolcuyuz. Hiçbir dert, Dünya’ya gelirken beraberimizde gelmedi. Bizimle beraber de gitmeyecek.”
İman, ibadet, ihlas ve şükür bilinci ile yaşayan, her iki âlemde huzurlu ve mutlu olur.