Bülbül gülünü arıyor, şen sesiyle ötüyor.
Gül bülbülünü yitirmiş, gönül bahçesinde bekliyor.
Nemlenmiş yaprakları, damla damla akıyor.
Nerdesin be ey bülbül, nazlı gülün ağlıyor.
Bülbül gökyüzünde kanatlarını çırpıyor.
Gülünün üstünde böcekler, arılar uçuşuyor.
Yok yardım eyleyen, esen yeller de tozuyor.
Yerlere düşen yapraklara karıncalar üşüşüyor.
Kumrulara sordu, gülün dediler bekliyor seni,
İndi gönül bahçesine tomurcuklar açtı yeni.
Kondu gülünün dalına, durdurdu esen yeli,
Gül bülbülüne naz eğledi, küstü ona söz eyledi.
Bülbül dedi gülüne, geldim nazlı yarim.
Ararken seni, çok perişandı hâlim.
Kokladı gülünü, dedi hep yanındayım senin,
Gül dedi bülbülüne, biricik aşkımsın sen benim.
“Gül dalında kalırsa güzeldir.
Narin yaprakları dağılarak tozandır.
Koparınca solarak yürekleri ezendir.
İncitmeden koklayarak dostluğunu kazandır.”
SONER ÇAMLIDAĞ, Antalya, 20.11.2008.