Yalnızlık… Hasret… Özlem… Gurbet… Anlaşılmadığımız zamanlarda bu hisler, çok daha derinden kaplar bütün dünyamızı… Her kişinin hayatında, bu kelimelerin bir şekilde karşılığı vardır. Bazen hiç kimsenin olmadığı bir dağ başında, kendimizi dinlemek isteriz. Bazen bir su sesiyle dalar gideriz… Bazen bir kuş sesi bizi alır götürür, farklı âlemlere… Bazen derinden hasret ve özlem duyarız. Gurbet ise; eğitim, iş, evlilik gibi farklı sebeplerle yaşamak zorunda kaldığımız yerlerdir. Aslında hakiki gurbet, ruhun özlem duyduğu cennettir. Beden, ruhun kafesi… Nefs, kişiyi aşağılara çekerken, ruh yücelikleri özler. Yüceliklere layık bir hayat yaşamayabilme niyaz ve temennisiyle…