Pandemi sebebiyle, ölümler sıradan bir vakıa olmaya başladı. Ölümün çok yakın olduğunu aldığımız haberler, daima haykırıyor.
Zaten hayat böyle bir şey… Bir varmış, bir yokmuş… Evet, fani hayat bu! Asıl hayat, vefat ettikten sonra başlıyor. Ebedî gayata hazırlanmak için varız. Vefat edenlerimizi de rahmet ile yâd ediyoruz.
Buğulandı yine gözlerim,
Özlem dolu sözlErim!
Yüreğim yangın yeri,
Şifa, oldu dostun sözleri.
Yakınlarımızın vefatı elbette, yakar içimizi,
Alacağımız ibret, Rabbimiz davet ediyor bizi!
Her şeye rağmen ümitsizlik ve umutsuzluk, bize yakışmaz. Allah, iman edenlerin velisidir. Allah gibi sonsuz kudret sahibi dayanağı olan, nasıl ümitvar olmaz!
Hayatta her kişinin, sorumluluk alanına göre, nimet ve külfeti vardır. Varlık sebebine uygun olarak, kabiliyetleri hayata taşımak gerekiyor.
Hayatın akışı içinde;
“Ol mahiler ki, derya içedir, deryayı bilmezler.” Nimete sahip olanlar, mahrum kalıncaya kadar, nimetin kıymetini bilmezler. Kıymet bilenlerden olmah ümidiyle…