Bir ressam hayatta en güzel şeyin resmini yapmayı planlar. En güzel şeyin ne olduğunu araştırmak üzere yola çıkıp düşünürken bir askere rastlar ve sorar. Asker hayatta en güzel şeyin “barış” olduğunu söyler. Aaa niye bunu ben düşünmemişim diyerek yoluna devam ederken çiçekli çimenler içinde ip atlayan bir kıza denk gelir ve en güzel şeyin ne olduğunu sorunca genç kızdan “aşk”tır, cevabını alır.
Yoluna devam ederken bir din adamına rastlar ve sorusunu ona yöneltince “iman”dır cevabını alır… Bunlar da doğru diye düşünürken evine yönelir.
Evine vardığında eşini kapıyı sevinçli ve güler yzü ile açınca barışın, huzurun, aşkın ve Allah’a yakınlığın aile ocağında olduğunu fark etmiş ve şükür bilinci ile evini “hayatta en güzel şey” olarak resmetmiş…
Yoluna devam ederken bir din adamına rastlar ve sorusunu ona yöneltince “iman”dır cevabını alır… Bunlar da doğru diye düşünürken evine yönelir.
Evine vardığında eşini kapıyı sevinçli ve güler yzü ile açınca barışın, huzurun, aşkın ve Allah’a yakınlığın aile ocağında olduğunu fark etmiş ve şükür bilinci ile evini “hayatta en güzel şey” olarak resmetmiş…