Hediye Stratejisi

Önümde YEDİKITA Dergisinin Mart 2009 sayısı var. 100 yıl önce Meksika’nın bağımsızlığı için gönderilen “Osmanlı Halkından Meksika’ya – 1910” mesajlı bir saat kulesi hediyesinden haber veriyor.
Bu uygulama bana “Hediyeleşiniz, muhabbet ve sevginiz ziyadeleşir” hadis-i şerifini hatırlattı.
Bazılarının çok bilinçli olarak “Hasta Adam” isimlendirmesine muhatap olunan bir zaman diliminde, Meksika gibi iletişim ve hız çağında bile pek devletler arası münasebetimiz olmayan bir yere hediye gönderilmesi ne büyük öngörüdür. Ne büyük strateji ve yaklaşımdır.
Bu hediye çok merkezi bir yere yerleştirilmiş ve adeta şehrin simgesi haline gelmiştir. O ülkede yaşayan insanların Türkiye ile ilgili intibalarının oluşması açısından bu çok dikkat çekici bir stratejidir. Hediyenin gücü çok iyi kullanılmıştır. Büyük olmak ufuk sahibi olup stratejik davranma ile ilgili bir durumdur. “Lâf ile peynir gemisi yürümez.”
Türkiye lâyık olduğu duruşu sergileyebilmelidir. Bunun ile ilgili dahili ve harici yapılanma harekete geçirilmelidir. Kamu, iş dünyası ve eğitim camiası arası entegrasyon stratejisi uygulanmalıdır. Kurumlar arası koordinasyon iyi yönetilmelidir. Bilgi ve tecrübenin hayata geçirilmesi ile ilgili köprüler kurulmalıdır. Medeniyetler ittifakından bahsederken asil duruş sergileyebilmelidir.
Hediye ve iletişimin gücü kullanılarak algı sistemlerine güzel mesajlar gönderebilmelidir. Kabiliyet ve kapasitelerin gelişimine imkan ve fırsat tanınmalıdır. Devlet millet arası kaynaşma sağlıklı bir sosyal bakış ile güçlendirilmelidir.
Farklı kesimlerden insanların, ortak değerler belirleyebilmelerine hizmet edecek beyin fırtınası zeminleri oluşturulmalıdır.

Bir yanıt yazın