Helal ve Haram Gıda

Yemek ve içmek, hayatın gayesi değil, yaşamın vasıtasıdır. Onun için kişi önüne gelen her şeyi değil, rızıkların  helal ve temizlerini yiyip içmelidir. Yenilen şeylerin ve alınan gıdaların, insanın maddi vücut yapısında ve teşekkülünde olduğu gibi ma’nevi terakkisinde de çok büyük te’siri  vardır. İnsanların yiyip içtikleri amellerin tohumu haline gelebilir. Helal, temiz, yiyen ve şüpheli şeylerden uzak duran insanların a’zalarında hayırlar, faziletler ve güzellikler tezahür eder. Şüpheli şeyler yiyenlerin uzuvlarından günah ve kötülükler ortaya çıkar. O tohumun meyvesi ya acı olur veya tatlı olur bu bize bağlıdır.
Şüpheli şeylerden kaçınan ve temiz gıda ile beslenenin bünyesi sağlam, karakter ve seciyesi metin, kalbi huzurlu, ibadeti güzel ve duası makbul olur. Bu gıdaları alırken  huzursuzluktan, üzüntü ve stresden de uzak olmamız ve bu gıdaları pişirenin haleti ruhiyyesi  çok önemlidir.  Çünkü alışverişi yapanın ve yemeği pişirenin ruh hali o gıdaya tesir edebileceği gibi yiyine de aynı şekilde sirayet edebiliyor.
Haram  gıda ile beslenen  uzuvlar, bir fesat makinesi gibi  şerre çalışabilir. Tabi temiz pişmiş yemeği de,  Allahın huzurunda  olduğunu düşünerek yiyebilmek de bir o kadar önemlidir.  Kişi besmele ile yemeği yerken kendini Rabbinin huzurunda şükür bilinciyle kabul edebilmelidir. Osman Edip’e teşekkürler.

 

Bir yanıt yazın