İlahî Rehberlik ve Uyanış

Allah, kulunu hiçbir devir ve dönemde rehbersiz bırakmamıştır. İlk insan, ilk peygamberdir. İnsanın somuta ve menfaate düşkünlüğü hem kişiyi hem de toplumları felakete sürükler. Hayatın her anı bir defa yaşanır. Bilgi, rehber ve tecrübe ihtiyacı devamlıdır. Her kişinin çözümlemekte zorlandığı bir derdi vardır fakat doğru kişiyi bulup paylaşmak zordur. Rehberlik, danışmanlık ve yardım istemeyene faydalı olmak mümkün değildir. İnanmayana hiçbir delil kâr etmez.
Altyapı ve bilgiler sağlam olmayınca bazı hususlar kafa karıştırabilir. Zehir, değişik şekillerde kamufle edilerek servis edilebilir. Hakikati yanlış yerde arayan bulamaz.
Kendimize güzeli layık görmemiz, çözüme giden yolu kolaylaştırır. Umut tacirliği yapanlara dikkat ediniz. İnsanların manevi yönelişini sahtekarlar kazanca çevirmeye çalışabilirler. Her değerli şeyin sahtesi vardır. Siz ihlaslı ve gayretli iseniz hakikiye erişecek yolu da bulabilirsiniz.
«Ene ınde zannı abdi – Ben kulumun zannı üzereyim» şeklinde nakledilen bir hadis-i kutsi rivayet edilir. Kişi her şeyin iyi ve güzelini kendine layık görmelidir. Doğruya ve hakikate erişmek ve bunları ihlasla yaşamak için de gayret göstermelidir.

Uyanış ve ilahi rehberlik, hakiki kaynaklara dayanmalıdır. Umut tacirlerine ve İmam-ı Rabbani Hazretlerinin “kuttai’t-tarik dediği, hakikat yolunu engelleyenlere de dikkat edilmelidir.

Bir yanıt yazın