İnsanın kendi içindeki gizli hazineleri keşfedip hayata aktarabilmesi kendini gerçekleştirmenin önemli bir boyutudur. Çok defa bu fırsatları oluşturamayanlarda ciddi enerji birikimi olur. Bu durumda gerçek huzur ve mutluluğa erişmek de güç olur. Kişi kendi dünyasında yaşamayı tercih eder.
Kendini ifade etmede zorlanır. Anlaşılma dert ve sıkıntısı yaşar. Bu noktada insan;
“Lafımın dostusunuz, fikrimin yabancısı,
Sizin köyde var mı hiç, çeken fikir sancısı” dizeleriyle N. F. Kısakürek’in ne anlatmak istediğini derinden hisseder.
Fertlerine bu açılımları sağlayamayan sistemler gerçek verimliliğe erişemezler. Çünkü her bir fert ayrı bir vazife ve misyon ile hayata gelmiştir. Bu açılımların sağlanamadığı toplumlar sıradan ve anlamsız bir yaşantıya zorlanırlar.
Kendini gerçekleştirme imkan ve fırsatı tanınan kişi ve topluluklar sağlıklı açılımlara imza tabilirler.
Kendini ifade etmede zorlanır. Anlaşılma dert ve sıkıntısı yaşar. Bu noktada insan;
“Lafımın dostusunuz, fikrimin yabancısı,
Sizin köyde var mı hiç, çeken fikir sancısı” dizeleriyle N. F. Kısakürek’in ne anlatmak istediğini derinden hisseder.
Fertlerine bu açılımları sağlayamayan sistemler gerçek verimliliğe erişemezler. Çünkü her bir fert ayrı bir vazife ve misyon ile hayata gelmiştir. Bu açılımların sağlanamadığı toplumlar sıradan ve anlamsız bir yaşantıya zorlanırlar.
Kendini gerçekleştirme imkan ve fırsatı tanınan kişi ve topluluklar sağlıklı açılımlara imza tabilirler.