İnsan, güzelliklere aşina ve yerine göre hasret bir varlıktır. Seslerin belli bir enstrümana ve usule göre icra ile ortaya çıkan güzel ses de musikidir. Bilhassa gelişim ve yoğun duyguların yaşandığı dönemlerde musikinin insan halet-i ruhiyesine katkıları söz konusudur.
Kültürlerin en önemli yansımalarından birisi olan musiki, toplumun değerlerini yansıtma açısından önemlidir. Çoğu defa sömürgeleştirme ve kültür emperyalizmi müzik ile beslenir ve desteklenir. Bunun ne manaya geldiğini görebilmek için etrafımızdaki insanların hangi müziği dinleyip zevk aldığına bakabilirsiniz.
Musikinin terapi edici yönünü dikkate almayan yaklaşımlar, toplumun yönelişlerini kontrolden aciz kalabilirler.
Gençlik aşkının fırtınalı dönemlerini «Ey aşıkı dildade gel nuş edelim bade, Bir bade gerek amma kim içile me’vade. Can Allah canan Allah can sana kurban Allah yuhyi kalbi zikrullah la ilahe illallah» meşki ile atlatan biri olarak, bu konu üzerine ciddi eğilinmesi gerektiğini düşünmekteyim.
Kulağına güzel ve değerli sesler yerleştiremediğimiz gençlerimizin neler dinleyip nelerden zevk aldığına bakmak bu konuda fikir verebilir.