Bismillahirrahmanirrahim,
Lütuf ve kerem sahibi Yüce Allah’a hamd;
Sevgili Resulü’ne, Ehl-i Beyt’ine, Sahabelerine salât ve selâm…
Merhaba Dostlar;
Her geçen gün, sanal dünyaların cazibesine bir kat daha kapılıyoruz. Üstelik bu kurgulanmış dünyalar, hayır üzerine değil; tam tersine şer üzerine…
Siyasi ve ekonomik anlamda ülkemiz ileri gidiyor, güçleniyoruz vs. derken, galiba asıl savaşı kaybediyoruz.
Geçen sayımızda “İnsanın kendisiyle savaşı” olan nefisle cihadı ele almıştık. Müslümanın ‘kendi’ olabilme ve ‘kendi olarak kalabilme’ mücadelesiydi nefisle cihad.
Müslüman şahsiyetinin vazgeçilmez özelliklerinden uzak kalmamak üzere verilen bir savaş…
Gerçek Müslüman olabilmek adına, toplum olarak daha çok mesafeler kat etmemiz gerektiği açık bir gerçek iken; biz daha İslam’ı net çizgileriyle bilemeden, yaban tuzaklara kapılıyoruz bu kez. Sadece dinimizi değil, dünyamızı kazanacak, bizi daha yüksek bir refaha taşıyacak donanımlara ulaşmaktan da geri kalıyoruz. Kısaca, din ve dünyamız adına en temel şeyleri bile öğrenemeden, karşımıza çıkartılan sanal yemlere; sosyal ağlara, dizilere, oyunlara vs. takılıyoruz.
Bir önceki nesli TV’ye kaptırmıştık, şimdiki nesli ise internet, cep telefonu vs.’ye kurban ediyoruz. Bu garip medya ve internet hastalığından kendimizi ve ailemizi korumanın yollarını bir an önce keşfetmemiz gerekiyor. Geç bile kaldık.
Sanal ağ üzerinden uğradığımız ‘chat’ bataklığında nice gencin hayâsı, şehvet bataklığına saplandı gitti. Nice aileler dağıldı. Kim bilir, iç âlemlerimizde daha nice uçurumlar oluşuyor, şahsiyetlerde nasıl depremler yaşanıyor…
Âlimlerimize, araştırmacılarımıza, eli kalem tutanlara, halkı irşadla iştigal eden hocaefendilere ve öğretmenlere bu konuda büyük görevler düşüyor.
Yasaklamak, sınırlamak çözüm değil. “Dünya bir köy haline” geleli yıllar oldu. Bu süreci tersine çevirmek mümkün değil. Gözlerimizi kapayıp kendimizi bu ‘yenidünya’dan kurtarmamız da imkânsız. Müslüman, İslam’a aykırı olmayan her yeniliğin takipçisi olmalıdır. Aksi halde, dünyanın gerisinde kalmak, aciz duruma düşmek kaçınılmaz.
Gelecek, bir sanal âlemde şekilleneceğe benziyor. Sanal görselliğin, sözün, telkinin, hitabetin etkili olduğu bir dünya…
Yazının devamı için:
http://www.gulistandergisi.com/dergi_oku.php?id=799
Süleyman Karakaş
Gülistan Dergisi Yay. Yön.
‘Selam’ köşe yazısı