Gelişim'de ÖZ'e Dönüş, insanî ve sosyal gelişim; yerli ve millî ilmî disiplindir. Özde başlamayan değişimin, söz ile söylenmesinin kıymeti yoktur. Hakka ve halka dayanan hiçbir dava mağlup olmamıştır ve olmayacaktır. İnsanî ve Sosyal Gelişim, Yaşadığımız çağın dertlerine değer merkezli yaklaşımla çözümler arama hedefine yöneliktir. Zira ekonomik gelişmişliğin mutlak manada insana huzur ve mutluluk veremeyeceği yaşadığımız nice kişisel stres ve toplumsal olaylardan anlaşılmaktadır. İnsanî ve Sosyal Gelişim anlayış ve yaklaşımı; bir merkez, enstitü veya dernek haline getirilerek işbirliğinden güçbirliği üretilebilir. Bu noktada; DPT, TİKA, Milli Verimlilik Merkezi (Milli Produktivite Merkezi), Bakanlıklar, Genel Müdürlükler, Belediyeler gibi kamu kurumları, Dernek, Vakıf gibi Sivil Toplum Kuruluşları, Şirketler gibi tüzel kişi veya ilgilenen herkes ile ortak projeler üretilip fiiliyata geçirilebilir. İnsanımızın ve Toplumumuzun bu gibi açılımlara ciddi ihtiyacı olduğu düşünülmektedir. İnsanî ve Sosyal Gelişim, sağlıklı gelişimin ve düzelmenin ferdin özünden başlayıp, kişiliğin oluşmasıyla topluma modelleme sistemi ile açılım kazandığını kabul eder. Özgüven sahibi olabilmenin yolunu öğrenmeliyiz.Özdenetim sahibi olmayan insanlardan oluşan toplumlarda, gerçek mutluluğa erişilmez.İçdisiplin sağlayıcı yöntemleri geliştirmeliyiz.Zihinsel ve duygusal gerçekliğin açığa çıkarak gelişimi insanlığa hizmet etmelidir. Yanlış bilgiyi doğrusuyla değiştirme cesareti gösteremeyenler gelişemezler.Yanlış düşünceyi kabullenebilmek bir erdem olduğu gibi gelişimin de asgari şartıdır. Benlik tasarımının sağlıklı zemin üzerinde şekillenmesi için insanî gelişim gerekir.Kişinin kendini gerçekleştirmesi, insani gelişim ve tekamül ile mümkündür.Her insan içindeki cevheri açığa çıkarabilmek için gayret göstermelidir. Bazen cevhere ulaşabilmek için sıkıntılar olabilir. Madenlerdeki erime ile cevhere ulaşılabildiği gibi, insan da egosunu eritmeden manevî yüceliğe erişemez. Ömrü başarılı ve bereketli hale getirmek özdeki cevheri açığa çıkarma ile mümkündür.Bütün başarılar, gayret sonucu gelir. İnsan için çabasından gayrisi yoktur. İnsanî gelişim, sönmeye yüz tutan zekaları ve heder olan enerjileri harekete geçirecektir. İnsanî ve Sosyal Gelişim; Kurumlar arası iletişim ve kordinasyona önem verir. Ortak akıl geliştirmek için altyapılar oluşturur. Değerler Eğitimi ve Kurum Kültürü oluşturma noktasında danışmanlık zeminlerine önem verir. Emek verilerek hazırlanan bilimsel çalışmaların insanlığa ve topluma hizmet için kullanılmasını sağlamayı hedefler. Akademik çalışmalar ile ulaşılan bilgilerin beyin fırtınaları ile sağlamlaşarak ihtiyaca uygun çözümler üretilmesine katkı sağlayacaktır. Her şey insanın kontrolüne verilmiştir. Robotu, bilgisayarı yapan insandır. Füzeyi ve bombayı da yapan ve atan yine insandır. Bombayı atana insan bile denilemeyeceği de ayrı bir husustur. Temel bilgilerden yoksun aşırı ihtisaslaşma sağlıklı açılım ve çözüm üretemez. İnsanî ve sosyal gelişim “Çözüm Üreten Bilim” anlayışını dikkate alır. Çağımızda teknolojinin ön plana çıkması ile insan ve insanî değerler ihmal edilir hale gelmiş gibi görünmektedir. İnsan her şeyin objesidir ve her şey insan eliyle şekillenir. İnsanın bozulduğu dönem ve toplumlarda buna bağlı olarak her şey bozulur. İnsanlar ve topluluklar, tutum ve davranışları ile kendilerine düşman gibi hareket eder hale gelmemelidir. Yaşadığımız günler, vakit geçirme alışkanlıklarımız, insanî ve sosyal gelişmemize pek de uygun değil gibi görünmektedir. İç huzuru hissedebilme zeminlerimiz oldukça azalmış gibidir. Evlerimiz, TV programlarımız, Sokaklarımız, Sitelerimiz, Üniversitelerimiz insana gerçek mutluluğu tattırma noktasında çaresiz kalmaktadırlar. İnsanî ve Sosyal gelişim enstitüsü değer merkezli yaklaşım ile beklentilere uygun çözünler üretmeye çalışacaktır. İnsan ve değerler, huzur ve mutluluk getirmeyecek şeylere kurban edilmeyecektir. İnsanın sağlıklı gelişmediği toplumlarda sosyal doku ciddi yaralar alır. Sağlıklı iletişim zeminlerinin hızla yok olmasından dolayı duygu doyumu noktasında ciddi boşluklar oluşmuş gibi görünmektedir. Günümüz insanı huzur ve mutluluğu arar hale gelmiştir. Çok defa insanımız kaybettiği bu huzur ve mutluluğu yanlış yerlerde aradığından bir türlü bulamakta, bazen de internet ağına takılabilmektedir. Bilgiye ulaşma maksatlı kullanılması gereken internet, sosyal iletişimi kopararak sanal bağ ve arkadaşlıklar noktasında farklı bir zemin oluşturmuştur. İnsanî ve sosyal gelişim sağlıklı zeminler ve paylaşım ortamları oluşturulmasına hizmet edecektir. İnsanımız bugün mutlu değildir. Amiri mutlu değil, memuru mutlu değil, Zengini mutlu değil, fakiri mutlu değil, evlisi mutlu değil, bekârı mutlu değildir. İnsanlık kaybettiklerini yanlış yerlerde arar olmuştur. İnsanî ve sosyal gelişim enstitüsü, boşluk noktalarını tespit ederek, ihtiyaç merkezli yaklaşımla çözüm üretmeye çalışacaktır. İnsanî ve sosyal gelişim, insanımızın mutluluğuna hizmet edecektir. Toplumsal dokuyu dikkate almayan ferdî gelişim insanı mutlu kılamaz. Nice kariyer, makam ve şöhret sahibi kişilerin yaşadığı intihar psikolojisi bunu göstermektedir. Önemli olan bilgiye ulaşmak değil, o bilgileri ihtiyaca uygun kullanabilmektir. İnsanî ve sosyal gelişim enstitüsü “Aklın yolu birdir” gerçeğinden hareketle, insan tabiatını dikkate alarak, gelişim ve çözüm arayışlarında bulunacaktır. Çatışma zeminleri insanlığın enerjisin boşa harcanmasına sebep olmaktadır. İnsanî gelişim olmaksızın sosyal gelişme mümkün değildir. Günümüzdeki insan kaynakları bizim açılım ve yaklaşımımızın çok cüzi bir kısmına hitap edebilmektedir. Hatta ferdi ve toplumu değil, sistemlerin ihtiyaç ve beklentisine uygun zemin oluşturması açısından da değerlendirilmeye alınabilecek yönleri vardır. Çağımızda birçok şey ideolojilere kurban edilmiş gibi görünmektedir. Bundan bilimin de etkilenmesi söz konusudur. İnsanî ve sosyal gelişim enstitüsü bilimin insanlığın ortak açılım sahası olduğu düşüncesinden hareketle, evrensel doğruları araştırarak, ferdî ve toplumsal beklentilere cevap vermeye çalışacaktır. Evrensel doğruları belirlemek için, “Bilgi İşleme Merkezi” oluşturulabilir. Bu merkez ilgili sahalarda açılım ve çözüm üretebilmek için bilgiyi ihtiyaca uygun kullanma zeminlerini oluşturabilir. İnsanî ve sosyal gelişim, fert ile toplumun bütünleşmesini sağlayarak huzur, refah ve mutluluğa giden yolları açacaktır. Her şeyin objesi olan insan içinde yaşadığımız günlerde biraz ihmal edilmiş gibi görünmektedir. İnsanî gelişim her insanın özel kabiliyetlere sahip olduğu düşüncesinden hareket eder. Değişim küreselleşme yolundaki dünyanın en önemli gerçeklerindendir. Bu değişimi iyiden yana organize edebilmek için insanî ve sosyal gelişime ihtiyaç vardır. Bu gelişim çizgisi her insanı öz varlığıyla değerli kabul eder. Temel ortak değerler insanlığın mirasıdır. İnsanî ve sosyal gelişim, farklı anlayış ve yaklaşımlara değer verir. Her kişi ve yaklaşımdan alınabilecek bir şeyler olduğu gerçeğinden hareket eder. İnsanî ve Sosyal Gelişimin 5 temel açılımı vardır. 1- İnsanî Gelişim: İnsanî gelişim her insanın özel olduğu anlayışından hareket eder. Her insanın hayatta bulunmasının bir maksat ve gayesi olduğunu kabul eder. İnsanî gelişim, ihtiyaçlar hiyerarşisinin en üst boyutu olan kendini gerçekleştirmeye hizmet eder. İnsanî gelişim, kabiliyet keşfi, cesaretlendirme, açılım, gelişim ve rehberlik gibi sahalarda hizmet üretir. Anlama ve anlaşılma insanın en temel ihtiyaçlarındandır. Günümüz insanı bu noktalarda doyum sağlayamadığından, toplum içinde yalnızlaşma sürecini yaşamaktadır. Her türlü iletişim ve haberleşme aracına rağmen sosyalleşme sağlıklı bir şekilde işlememektedir. Kendini ifade etme zemini bulamayan kişiler farklı çözümleme ve davranış kalıplarına girmektedirler. İç huzuru sağlayamayan insanlık hem kendi varlığı hem de toplumsal doku için tehdit unsuru haline gelebilmektedir. İnsanî gelişim, kişinin içindeki fırtınaların dindirilip, vicdanı sızlatmayan bir hayat tarzını hedeflemektedir. Her insanın kendini ifade edebileceği paylaşım ortamlarının oluşturulması insanî gelişim için gereklidir. Kendisiyle barışık insanlar yetiştirmek, insanî gelişimin ana hedeflerindendir.