
Dünya, kendi ekseninde bir sistemdir. Hatta şu an insanlığın hedefi haline gelmiş gibi görünmektedir. Ama aynı zamanda dünya, güneş sisteminin küçük bir parçasıdır. Hatta varlığını, o sistem içinde bulunmaya borçludur.
İnsanlar ve kurumlar arasında da benzer bağlar söz konusudur. Kurum kültürü, sistemi temsil eder veya etmelidir. Fakat biz sistem kelimesinin anlam dünyasını bile bozmuşuz… “Sistemin adamı” deyiminde olduğu gibi.
Derin devlete değil, derin düşünce ve fikir üretimine ihtiyacımız var.
Bilginin olmadığı yerde düşünce, düşünce ve projeksiyonun olmadığı yerde de, marka ve gelişim olmaz.