Toplam Kalite Yönetiminin Neresindeyiz

 

Kalite, eğitim, gelişim ve iyiden yana değişim hayatın akışı içinde önemsememiz gereken unsurlardandır. Kabuğunu kıramayan hayata doğamaz, kendini geliştirip, kabiliyetlerini en üst noktada değerlendirmeyen birilerine dayanmadan ayakta duramaz.

Son günlerde aday adaylarımız ekranlarda ve değişik platformlarda boy gösterip plan ve projelerinden bahsediyorlar. Yaklaşım ve sloganlar gayet güzel, “Her şey Elazığ için” “Elazığ her şeyin en güzeline layık” Bu diğer şeçim bölgeleri için de geçerli. Kamuoyunun önüne çıkmak heyecan verici olduğu kadar tehlikelidir de. Gerçi bizde öyle bir taban olmadığından hafızalarımız çabuk siliniyor. Ama bir şekilde her davranışımızın kayıt altına alındığını da unutmayalım.

Bu gayret ve çabaları,hayırda ve hizmette yarışmanın güzel bir örneği olarak sergileyelim. Seçim gününe kadarki üslup ve yaklaşımı çok iyi ayarlamalı, omuz omuza çalışabilecek bir zeminde, sevgi, saygı ve seviyeyi muhafaza etmelidir. Yarın ipi kim göğüsleyecek olursa, şimdilerde hazır olduğunu söylediğimiz plan, proje ve fizibilite çalışmalarıyla o koltuğa oturanın yanında olalım. Tabi ki başkanlık kutluğuna oturan da  o makamda kaybolmamalı bu altyapıyı oluşturmalıdır.

Her şey Elazığ içinse, yarın yürütmenin başına kim geçerse, diğer Elazığ sevdalılarıyla beraber el ele, gönül gönüle, Harput misyonu ve gakkoşluğa yakışır şekilde, bu belde için çalışılmalıdır. Çünkü başka bir Elazığ olmadığı gibi, kaybedilecek zaman da yok.

Sayın müstakbel belediye başkanı, küçük hesaplardan uzak, toplam kalite yönetimine önem veren, bilgi, hizmet üretimi ve yönetim stratejisini iyi  belirleyip, ehliyet ve liyakate riayet ederek, gerçek bir örnek kadroyla çalışmaya yönelmelidir. Rekabet mükemmellik için olmalıdır. Küçük hesapların, sahiplerini ve beldemizi küçülteceği unutulmamalıdır.

Maalesef günümüzde belli makamlara gelenlerin etrafını tabasbusçular, evet efendimciler ve siz ne yaparsanız doğrudur efendimciler sararak gerçeklerin görülüp, doğruların yapılmasına engel olmaktadırlar. Buna bir de zafer sarhoşluğu eklenince, o mevkiye gelininceye kadar ki vaatler, idealizm ve projeler, daha önemlisi o güzelim insan giderek, yerine koltuğa gömülen, yanına yaklaşılamayan, bazı toplantılara telgraf ve çiçek gönderme lutfunda bulunmakla yetinen, günü kurtarmaya çalışan bir kişilik gelmektedir. Bu açıdan aslında yüksek makam ve mevkiler tehlikelidir. İstişare ve danışman ekibi, aynı zamanda yönetim ve temsil kadrosu da güçlü olmalıdır.

Bütün makam ve mevkiler aslında temsil içindir. O temsilin güzel gerçekleştirilebilmesi için, bilginin gücüne önem veren, ehliyet ve liyakati ön planda tutan, toplam kalite yönetimini gerçekleştirebilecek bir ekip oluşturabilmek ve Elazığ’ı veya her nereyi temsil ediyorsa orayı yükseltebilmek gerekir.

Her iki dünyamızı imar edebilmek için maddi ve manevi değer ve kaynaklara önem vererek hayırlı hizmetler ve kalıcı eserler bırakabilmek temennisiyle hepinizi saygıyla selamlıyor, bayramın huzur ve mutluluğunu sizlerle de paylaşmanın heyecanını yaşıyorum.

Bir yanıt yazın